Hampi, ilk gün

Sabah güneş doğarken otobüs duruyor. Etrafda köy falan yok. Şoför arkadaş iniyor, önce çalıların arasında büyük hacetini yapıyor, bu arada diş fırçası ağzında. Sonra derin “harrk tuu”larla boğazını temizliyor. Biz otobüste bekliyoruz. On dakika kadar sonra yola devam ediyoruz. Once Hospet’e varıyoruz, bir mola verdikten sonra saat onda yani on iki saat sonra Hampi’ye varıyoruz. Otobüs Hospet’te hanutçuların saldırısına uğruyor. Hampi’ye gelince aynı hanutçular bizi tuk-tuk’la takip edip yine otobüsü sarıyorlar. Şoför arkadaş da bizi garajda indirmekten vazgeçip biraz ötedeki polis karakolunun kapısında duruyor. Rahatça otobüsü boşaltıyoruz. Hanutçular yirmi metre mesafede bizi bekliyorlar.

Hanutçular otobüse yaklaşamıyorlar
Hanutçular otobüse yaklaşamıyorlar

Hampi’ye girerken bir sürü tapınak görüyoruz, burası ilginç bir yere benziyor. Özellikle sütunlu, eski Yunan tarzı tapınaklar ilk bakışta ilgi çekiyor. Büyük İskender’den dolayı bir etkilenme mi var yoksa tersi mi, araştırmak lazım.

Hanutçuları geçtikten sonra bizi bir amca yakalıyor. 250 rupi deyince olay ilgimi çekiyor. Odasına bakıyoruz. Ben kalırdım ama Arzu diğerlerini de görmek istiyor. Sonra ben bir şeyler içerken Arzu bir yer buluyor; Suresh Guest House, 500Rs. Sıcak su var ama ayrı muslukta. Yani kovaya su ılıtmak lazım. Bir de terası var. Nehire yakın. Bence ikisi arasında öyle pek fark yok ama, burada kalıyoruz. Bir de ertesi gün saat dokuzda odayı boşaltmamız lazım. Burada Hampi’de gelenek böyle. Neyse adamla biraz tartıştıktan sonra bir saat uzatma alıyoruz.

Nehir kenarında gezen, yıkanan Hintli turistler
Nehir kenarında gezen, yıkanan Hintli turistler

Daha sonra köyü dolaşırken ara sokaklarda bir sürü guesthouse gördük. Bunlar LP’de yazmıyordu. Yani buraya gelenler acele etmesinler, seçenek çok. Bir de bir sürü insan nehrin öbür tarafına geçti. Orası sakin ama gece sandal yok, köprü de yok. Yani biraz problemli. Ama kafa dinlemek için daha iyi diyorlar.

Bir tapınak
Bir tapınak

Sonra biraz dinlendikten sonra köyü dolaştık. Bir düğün gördük. Roman düğünlerine benziyordu, müzik de dahil. Yakında bulunan tapınakları gezdik. Hepsi bir buçuk saat sürdü. Etrafta maymunlar var ama pek yanaşmıyorlar. Çatılarda dolaşıp milletin deposundan su içiyorlar. Yani bunu gördüm. Biz de o suyla banyo yapıyoruz…

Bir düğün alayı
Bir düğün alayı

Yarın akşama, Goa’ya dönüş için bilet aldık. Bir 100 daha verip 700 rupiye yataklıyı tercih ettik. Şirketi de değiştirdik, Ganesh ile döneceğiz. Böylece Paulo mu, Ganesh mi sorusunun yanıtını yakında vereceğiz.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Bir Cevap Yazın