Bangkok, ikinci gün

Bugün pazar, hemen yan köşedeki Four Sons’ta 65 bahta (3 YTL) bir kahvaltı yaptık, bahçesi güzel. Sonra ise Khaosan caddesine gidip daha iyi hostel baktık. Khaosan Palace’de yer varmış. Buranın asansörü, çatıda havuzu (gerçi küvet kadar ama idare eder) var. Oda epeyce geniş, 750 baht (28 YTL)

Ama yerleştikten sonra burayı beğenmedim. Çok gürültülü ve oda çok sıcak. Klima çalıştırmak hoşuma gitmiyor. Hala idare eder ama bir ay sonra sanırım klima her yerde gerekli olacak, şimdilik havalar çok güzel.

Asus Eee PC

Öğleden sonra Pantip’e gittik. Burası bir elektronik cenneti. Özellikle bilgisayar ile ilgili ne ararsan var. Arzu Asus’un yeni çıkarttığı 7 inch ekranı olup, hard diski olmayan, 4 GB hafızalı, wi-fi’li oyuncak gibi bir laptop aldı. 400 YTL. Su an bu bilgisayarla yazıyorum, o nedenle Türkçe karakterler çıkmıyor (sonradan hepsini düzelttim). Hostel’in İnternet kafesindeki bilgisayara Türkçe klavyeyi tanımlamıştım. Bu arada burada hiç, bizdeki gibi serbest Wi-Fi yok. Sanırım amaç turistlere İnternet satmak. Bir saati genel olarak 40 baht (1.50 YTL)

Pantip’den çıkıp, artık aksam olmuştu, Petchaburi caddesi boyunca yürüdük. Tüm bu ana caddeler, bitmek tükenmez bilmez bir şekilde sokak satıcıları tarafından işgal edilmiş durumda. Bu kadar ürünü kime satıyorlar bilmiyorum, hayret edilesi bir durum.

Balık peşinde

Biraz yürüdükten sonra, Tayland uzmanı arkadaşımız Cemil’in önerdiği Seafoot Market’e gidelim dedik. Balıkları, deniz ürünlerini marketten satın alıyorsun, masada belli bir ücret karşılığı isteğine göre pişiriyorlar. Bir taksiye bindik, yeri tarif ettik, “tamam” dedi… ve bizi komisyon alacağı yakında bulunan bir balık restoranına bıraktı. Biz de “balıktan vazgeçtik pizza yiyeceğiz” dedik oradan ayrıldık. Başka bir taksi bulduk, bu amca da yeri bilmiyordu. Adam üzgün bir şekilde “sizi götüremem” deyince, taksiyi zor bulmuşuz, “sen bizi Sukhumvit Soi 2’ye götür, orada ararız” dedik. Şimdi “soi” sokak demek. Sukhumvit’te sokaklar 30’a kadar uzuyor ki, bir uçtan öbür uca bir dünya yol var. Biz ise Seafoot Market’in soi’sini hatırlamıyoruz.

Soi 2’de indik, yolda gördüğümüz bir Amerikalıya sorduk. Adam Soi 24’de dedi. Yani, öbür uçta. Ayrıca ona göre artık pahalı ve kaliteli değilmiş. Baktık olmuyor, hemen yandaki Pizza Hut’a girdik. Ben bir spagetti yedim ama o kadar güzel değildi. Tek tesellimiz fiyatların Türkiye’nin yarısı olması oldu.

Pizza Hut’tan çıkınca cadde boyunca yürümeye başladık, ve yine lokantalar, Arap kebapçılar, satıcılar, gece çalışan kızlar… ne ararsan var. Bulduğumuz bir alış veriş merkezinden Happy sim kartlarımızı aldık, artık Tayland numaramız var. Cepten banka hesabı ve mailler icin İnternete girmek, kaybolursak birbirimizle konuşmak daha kolay.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Bir Cevap Yazın