Bangkok – Ayutthaya

Sabah kahvaltı sonrası ilk kaldığımız hostellerin fotoğraflarını çektim, fotoğrafları İnternete yükledim, sonrada hostele dönüp Arzu ile bavulları topladık. Bangkok’tan ayrılıyoruz.

Ayutthaya yolunda

Bir taksi ile Hua Lampong tren istasyonuna gittik (60 baht). Yollarda insanlar kralın yaş gününü kutlamak için toplanmış. İstasyona girer girmez hemen turizm elemanları ve turizm polisi yardımcı oldular. Arzu istasyonun hanutçu dolu olduğunu okumuştu, o nedenle, ilk anda, yanaşan kıza “hayır” dedi. Sonra anladık ki hanutçuları temizleyip turistlere yardım için turizm elemanları koymuşlar. Bizde ise hanutçulara lisans verip, resmiyet kazandırıyorlar. Tren bileti kişi başı 15 baht. Yolculuk bir buçuk saat sürdü. Ayutthaya’da trenden iner inmez hemen turizm polisi bizim ile ilgilendi. Bu sırada tuk-tukçular uzaktan melül melül bakıyorlardı.

İstasyonda, ilk iş olarak Chiang Mai’ye lüks yataklı tren bileti baktık. Fiyat kişi başı kırk Yeni Türk lirası idi ama üçüncü sınıfta bile yer yok.

Kalacak bir yer bulmak için nehri kayıkla karşı tarafa geçtik, Üç baht yani bir kuruş. Ayutthaya’nın içerisine yürüdük. Her yerde kralın 80. yaş günü kutlamaları hazırlıkları var. Tony’s Palace hosteli bulduk, son kalan odayı 300 bahta aldık. Klima yok, ama hava serin. Bir de 1000 bahta (40 YTL) süper lüks bir suit vardı. Elbette onu tutmadık.

Akşam tüm ülkede Kralın yaş günü kutlamaları yapıldı. Bangkok’da muhteşem kutlamalar oldu. Arzu fazla kalabalığı sevmediğinden buraya gelmiştik ama Ayutthaya sokakları da diğer yerleri aratmadı. Her yer hınca hınç insanlarla doldu, konserler, havai fişek gösterileri. Biraz onlara takıldık, sonra kalabalıktan yorulup hostele döndük. Orada yerel polisin projelerinde çalışan Avustralyalı eski bir emniyet görevlisi ile lafladık. Adam kaybolan, öldürülen turistlerle ilgili bir sürü hikaye anlattı. Buralar o kadar da güvenli değil demeye getirdi. Sonra Hint asıllı Amerika orijinli bir elemanın Tay kız arkadaşından çektiklerini dinledik. Yolda bir öğrencisini selamladı diye sevgilisi kıskanıp tüm elbiselerini parçalamış, değerli ne kadar eşyası versa alıp gitmiş, hiç bir şey yapamamış falan. Böylece gece yarısını bulduk.

Yarın Ayutthaya tapınaklarını gezeriz artık.

Bir Cevap Yazın