Cancun ve Isla Mujeres

Yıllardır duyarım ismini “Cancun” süper plajlar, turizm cenneti falan filan.. Havalimanından ADO otobüsü ile çıkar çıkmaz oteller, reklam panoları şehrin turistik kimliği hemen göze çarpıyor. Buraya gelmeden daha Türkiye’den kalacağım hosteli seçmiştim. Moloch Hostel, ADO terminalinin hemen karşısındaki sokaktan bir dakika yürüme mesafesinde. ADO buranın en önemli şehirler arası otobüs firmalarından biri. Varan, Kamil Koç gibi. Ha bir de, Meksikalılar otobüse kamyon diyorlar. Aklınızda olsun.

Playa Gaviota Azul

İspanyolcada otobüs ismi ülkeden ülkeye değişebiliyor, en garip isim ise Kanarya Adaları, Porto Rico ve Küba’da “gua gua” deniliyor. Arjantin de falan “colectivo” deniliyor. Ama “El bus” deyince her yerde anlaşılıyor. Bu ek bilgiyi de verdikten sonra Cancun yazımıza devam edelim..

Moloch hostele varınca, ay yıldızlardan oluşan bir dekoru var, resepsiyoncu eleman hemen paraları istedi. En uyuz olduğum şey. Gece dokuz buçuk, gidip bir para falan bozdurayım diyorum, para yoksa kredi kartı da olur diyor. Neyse Küba’da son kalan paraları zararına da olsa havalimanında peso yapmıştım. Gıdım gıdım bozuklukları denkleştirip ödemeyi yapıyorum. Hostelworld fiyatı kapı fiyatından daha avantajlı, yaklaşık on bir dolar. Kahvaltı dahil. Kendi çapında bayağı iyi bir kahvaltısı var. Cornflakes, süt, meyve suyu, tost ekmeği, kahve, çay, çilekli yoğurt, reçeller falan bol bol koymuşlar. Mutfağı da temiz ve düzenli, yemek bile yaptım. Hostelde geniş alanlar, havuz, hızlı İnternet var, sadece müşteri yok. Dorm’da bir tane Tayvanlı (Çinli ile aynı değillermiş) var, sonradan iki Fransız geldi, gitti. Yataklar rahat, geniş. Burası iyi oldu iki üç gün kafa dinledim.

İlk gün Tayvanlı Kuan ile oteller bölgesine gittik. Hostelden çıkıp ADO terminali geçiliyor, Tulum caddesinde üzerinde kocaman kocaman R1 yazan iki dakikada bir gelen otobüslerden birine biniliyor. Ücret on buçuk peso, iki lira kadar bir şey.

Oteller bölgesi, Zona Hostelera, buranın turizm merkezi, ince bir yay gibi denize uzayan bir kara parçası, bir tarafı sıra sıra oteller, diğer tarafı içinde iguanalar, timsahlar olan bir göl. Yani haritada bakıp bu iç kesimde su daha göl gibi durgundur, niye denize girilmiyor diye düşünmeyin.

Timsahlara yem atma!..

Bu aralar hava hafif fırtınalı gibi, acayip rüzgarlı. Kuan ile plajların başladığı ilk noktaya gittik, biraz yüzdüm ama dışarıda durmak imkansız, kum her tarafa yapışıyor. En iyisi biraz yürüyelim, ne var ne yok bakalım dedik. Epey bir yürüdük ama her yerde kırmızı bayrak. Sahil baktık daha devam ediyor, Barceló grubunun bir otelinden caddeye çıktık. Fashion Harbour isimli bütün pahalı markaların olduğu bir AVM’den geçtik. Sonra yine R1’e binip Playa Delfines’e gittik. Orası da dalgalı. Meşhur Cancun yazısında fotoğraflar çekinip, merkeze döndük. Yani Cancun’da eğer her şey dahil otellerden birinde kalmıyorsanız plaja gitmek gayet kolay.

İkinci gün hostelde kaldım. Grip durumları bir haftadır tam olarak geçmedi, gitti. Bilgisayarın faresi epeydir bozuktu. Plaza Americas yazan dolmuşların birine binip aynı isimli AVM’ye gittim. Teknosa, Vatan gibi bir mağaza aradım ama yok. Ha bir tane var ama içinde mallar nanay, fiyat olarak ise Türkiye’nin iki katı. Neyse büyük bir süpermarkete (Chedraui) girdim, indirimli fiyatı Türkiye’dekinden daha pahalı olan bulabildiğim en ucuz ve mantıklı Logitech bir mouse aldım. Sonra hostele dönüp İnterneti sömürmeye devam ettim.

Bugün ise Isla Mujeres yani Kadınlar Adasına gittim, yine Kuan ile. Adaya gitmek için yine Tulum Caddesine gidiliyor, bu sefer karşı taraftan, Mc Donalds’ın önünden Puerto Juarez yazan dolmuşlardan birine biniliyor, sekiz peso. Olmadı Crucero yazanlara binip, son durakta inip sarı minibüslerle UltraMar’ın limanına varılıyor. Adaya gidiş dönüş bileti 146 peso. Feribotlar bildiğimiz deniz otobüsleri, on beş dakikada adada oluyorlar.

Renklerinin hastasıyım 🙂

Adaya inince hemen şnorkel turu satmak isteyenler geliyor. Tam komple bir tur için yemek, Musa (deniz altındaki heykeller) şnorkel falan, dört yüz pesoya kadar düştüler. Ada da ayrıca golf arabası, bisiklet falan kiralamak yoluyla çeşitli yerlerinde denize girmek, şnorkel yapmak mümkün. Açıkçası bir lira bile daha fazla para harcamak istemediğimden bu aktivitelerin detayları ile ilgilenmedim. Bir dalış sordum, iki tank, her şey dahil doksan dolar dediler.

Adada önce bir arkadaşın muhakkak kal dediği Pocna hostele bir uğradım. Bahçesi falan süper ama bu aralar üç gün peş peşe yer ayarlayamadım. Bir de tam rüzgar alan bölgede olduğunu görünce, tamamen vazgeçtim. Şu an kaldığım hostelde sakin sakin kalmak varken, backpacker kalabalığına girmeyi de şu hasta halimle hiç canım çekmedi. Yoksa geniş bahçesi, hamaklar falan, tam kafa dinleme yeri, rüzgarsız bir havada, düşük sezonda kalmak iyi olurdu.

Sonra Playa Norte’ye gittik. Kuzey plajı, deniz sakin, hafif dalgalar. Kuma serildim, cep telefonundan kitabımı okumaya başladım. Kuan etrafı keşfe çıktı. Bir saat sonra ayak baş parmağı kanlar içinde geldi. İskele tahtasında bir çiviye basmış. Yine ucuz atlatmış. Bir eczaneye gitti, geldi. Bugün denize girme demişler. İyi o zaman elemanı yalnız bırakmak olmaz, zaten öksürük tıksırık, hadi biraz köyü dolaşalım dedim. Burası nasıl diyeyim, Cunda adası gibi, tipik turistik bir yer. Neden aklıma ilk Cunda geldi bilmiyorum, aslında o kadar da benzemiyor.

Öğleden sonra Cancun’a döndük. Meksika’da ilk quesadillas’ımı yedim. Mısır kömbesinin içine peynir (ismini ondan alıyor) et, mantar, siyah fasulye falan koyuyorlar. Bir iki damla acılardan da damlattım. Bir de tamarindo içtim, fena değil.

Quesadillas
Quesadillas

Arkada bulunan hamurdan bir topak alıyorlar, öndeki pres ile yufka formu veriliyor. Sonra yanda sac üzerinde pişirilip içine isteğe göre yedi sekiz tane seçenekten birini koyuyorlar. İkiye katlanıp yani tam dürüm yapmadan yeniyor.

Quesadillas Tezgahı

Gece Kuan ile Zona Hostelera’nın parti mekanlarına gitmek için sözleştik, bakalım..

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Bir Cevap Yazın