Rahipler ve Şelale

Saat 6’da tüm rahipler sıralar halinde caddelerden geçerek dünkü ziyaret ettiğim Wat Xieng Thong isimli tapınağa gidiyorlar. Bu arada insanlar, erkekler ayakta, kadınlar oturarak, cadde kenarlarında bekliyorlar. Rahipler tam önlerine geldiklerinde onların taşıdıkları kaplara pilav koyuyorlar. Özellikle kadınlar, günahlarından kurtulup bir sonraki yaşamda erkek olarak Dünyaya gelmek için daha çoktular. Bu ritüel her sabah tekrar ediyor ve Luang Prabang’da görülmesi gereken olaylardan biri.

Şansıma tam bizim pansiyonun önünden geçiyorlardı. Gürültüleri duyunca fırladım geç olsa da yetiştim. Tenede tanıştığımız Alman kadın da gelmişti

Öğlen Santi Villada yemek yedik. Burası kraliyet ailesinin son üyesi bir prensesin evi imiş. Devrimden sonra onun ülkeye dönmesine izin verilmiş. Şehrin en pahalı yeri, ve yemek 20 YTL tuttu. Yemek çok güzel görünüyordu ama yine taze kişniş sorunu çıktı. Her şeye koyuyorlar ve kokusuna dayanamıyorum. Şekli maydanoza benzediğinden ilk başta sevinmiştim. Neyse sonunda sanırım Laoca ismini öğrendim. “pak tom poam” gibi bir şey.

Öğleden sonra adam başı 5 YTL verip bir şelale turu satın aldık, hava serin olduğu için yüzemedik bu paraya daha ne olsun. Ayıları, kaplanları gördük. Rehberimiz oldukça orijinal biri idi. Bir çocuk, köstebek tipi garip bir hayvanı yakalamış, iple çeke çeke sürüklüyordu. Rehber, “Akşam yemekleri çıktı” dedi. Dönüşte bir köyde durduk. Köylüler para bekledi, biz fotoğraf çektik.

Gece pizza yedik. Bir pizza 5 YTL. Sonra gece pazarında biraz turladık. Luang Prabang’da çok şık mağazalar var, pazarda insanlar çok güzel ürünler satıyorlar, eğer iki ay daha buralarda dolanmayacak olsam epey bir şey alırdım.

Gün bitti… Yarın sabah erkenden Van Vieng’e gidiyoruz.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Bir Cevap Yazın