Hoi An, üçüncü gün

Sabah saat 6’da davul sesleriyle uyandım, önce yandaki tapınaktan geliyor sandım. Sonra motor seslerini de duyunca dışarı çıktım. Rengarenk süslenmiş bir tabut, arkasında bir araba geçiyorlardı. Bir araba ise çelenkleri taşıyordu. Burada insanlar güne erken başlıyorlar, akşam hava kararınca da fazla oyalanmıyorlar. Ama mağazalar 8 buçuk gibi açıyor, sonuçta müşterileri turistler, onlar da geç kalkıyor.

Gün yağmurlu başladı, deniz hayal oldu, galiba bazı arkadaşların ahı tuttu. Bu mevsimde normal. Yarın belki düzelir. Kahvaltı için nehir kenarına gidene kadar iyi ıslandık. İyi ki yağmurlukları almışız, bir işe yaradı.

Kahvaltı sonrası yağmur azalınca pazara gittik, şampuan, deodorant aldık. Laos’ta 1 YTL’ye almadığım Nivea deodoranta burada 2 buçuk YTL verdim. Ne de olsa turistiz. Vietnam’da pazarlık çoğu zaman pek ise yaramıyor. Turiste ucuza satmama diye bir taktik geliştirmişler ve uyguluyorlar. Mesela dün, 1 kilo mandalinaya 20 000 Dong dediler, ben ise yarım kiloya 5000 veririm dedim. İlk sorduğum üç pazarcı hemen İngilizce bilen bir komşu kızını çağırıp pazarlık etmediler. En sonunda bir kadın, İngilizce bilen yardımcısı yoktu, gözleri parlayarak kabul etti. Eminim iki katını verdim. Ama öncekiler buna razı olmadılar. Vietnamlılar, sonuçta Çinliler ile aynı soydan, tüccar insanlar. Taylılar, Laoslular gibi munis değiller.

Bugün biraz şehri dolaştık, nehrin ortasındaki adaya geçtik. Öyle vakit geçirdik. Otele dönüp fotoğrafları düzenledim, şimdi İnternet kafeye gelip bazılarını flickr’a yükledim.

Şimdi Vietnam hakkında biriken izlenimlerimi yazayım.

  • Motosiklet çılgınlığı.
  • Korna çalma hastalığı, özellikle havalı korna.
  • Ortalıkta çok kız var, bizdeki gibi evlere kapanmıyorlar.
  • Kızlar çok muhafazakarmış, orada yaşayan bir Hırvat söyledi
  • Lağımlar açıktan akıyor.
  • Tarlalarda sürekli çalışan birileri var.
  • Geleneksel şapka hala revaçta.
  • Bina cepheleri dar, 3m. Binalar kule gibi yükseliyor. (Vergi mevzu imiş)
  • Balkonlar hep var.
  • Boyalar çok süslü
  • Gençlerde bariz bir Batı hayranlığı
  • Otobanlarda sağa yanaşıp bilet alınıyor. Trafiğe ters kalıyor
  • Gişeden geçerken durulmuyor, görevli bileti havada kapıp, yırtıyor.
  • Kızlar esmerleşmemek için motorda ve bisiklette yüzlerine maske takıyor.
  • Duble yolda, motorlar yüzünden, soldan gidiliyor, sağdan sollanıyor.
  • Asgari ücret 80 YTL
  • Tuk-tuk yok, ciclo (siklo) var.
  • Otellerde mutlaka diş fırçası, macunu ve tarak bulunuyor.
  • Bütün otellerde ve teknede çöp kutuları tek tip.
Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Bir Cevap Yazın